Adil Zozani, Halil Aksoy, Aysel Tuğluk ve Nazmi Gür ile eski HDP Milletvekili Esat Canan’ın Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 17 Ağustos 2012’de terör örgütü PKK’nın propagandasını yaptıkları gerekçesiyle yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Aksoy ve Gür, başka dosyadan tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Zozani, Tuğluk ve Canan ise duruşmaya katılmadı.
Bazı avukatların SEGBİS ile bağlandığı duruşmada, Gür ve Zozani’nin avukatları salonda hazır bulundu.
İddia makamının esasa ilişkin mütalaasında, terör örgütü PKK/KCK mensuplarının Şemdinli ilçesinde 23 Temmuz 2012’den itibaren 2 haftayı aşkın süre güvenlik güçleriyle çatışmaya girdikleri, çatışmalarda birçok örgüt mensubunun ölü ele geçirildiği belirtildi.
DTK, EMEP, SDP, ÖDP ve ESP’lilerden oluşan bir heyetin bölgeyi ziyaret ederek örgüt mensuplarının yanlarında oldukları hissini uyandırmak için 17 Ağustos 2012’de ilçeye gittiği aktarılan mütalaada, dönüş yolunda Bağlar köyü mevkisinde biri kadın 4 PKK’lı terörist tarafından yolun kesilerek sözde kimlik kontrolü yapılmak istendiği ancak heyetteki gazeteciler tarafından çekilen ve kamuoyuna yansıyan görüntülerde, yol kesme ve kimlik kontrolünün yapılmadığı, heyettekilerin teröristleri zafer işaretiyle karşıladıkları ve konuya ilişkin düzenlenen tutanakta sanıkların örgüt mensuplarıyla selamlaşıp kucaklaşarak samimi görüntü verdikleri ifade edildi.
Sanıkların bölücü terör örgütü mensuplarıyla karşılaşmalarının, karşılaşmadan sonra yaşananlarla birlikte değerlendirildiğinde habersiz ve plansız olmasının mümkün olmadığı belirtilen mütalaada, silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın ve uzantılarının cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru gösterici, övücü ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik edici nitelikte olduğu kaydedildi.
Duruşmada savunma yapan Aksoy, atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, yaptığı konuşmaların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, kişileri kin ve nefrete sürükleyen bir söylemin bulunmadığını öne sürdü.
Gür de suçlamaları reddederek, yaptıkları ziyaretin legal olduğunu, milletvekillerinin eylemlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine bir söylem ve eyleminin bulunmadığını iddia etti.
Avukatların beyanlarını da dinleyen mahkeme heyeti, sanık Zozani ve Aksoy’a “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 7 yıl 6 ay, Tuğluk ve Gür’e de aynı suçtan 6 yıl hapis cezası verilmesine, Canan’ın da beraatine karar verdi.